7 Haziran Genel Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra, AKP tarafından koalisyon görüşmeleri başlatılmıştı, hatırlarsınız. O dönem içerisinde CHP, bir kesim, belkide geniş bir kesim, özellikle de MHP tabanı tarafından eleştirilmişti. Eleştirileri anımsamak ve eleştirenlerin davranışlarına bir göz atmak gerekir. Koalisyon görüşmelerinin uzun sürmesi nedeni ile vakit kaybedildiği, buna da CHP' nin neden olduğu, en öncelikli eleştiriydi. Bu ve devam eden süreçte sürekli gündemde tutulmaya çalışıldı bu konu. Hükümeti kurmakla görevlendirilen partinin, ikinci parti olarak çıkmış CHP ile görüşmek istemesi ve bu talebin CHP tarafından kabul edilmesi son derece doğal bir durumdur oysaki. Beraber çalışması muhtemel olan insanların biraraya gelerek şartlarını ortaya koyması, görüşme sürecinin bir parçasıdır. Bu süreç sonunda ise anlaşır veya anlaşamazlar. Denilebilir ki, hatta denilmektedir ki, bu iki parti zaten anlaşamaz, o halde görüşmelerine gerek yoktur. Denilmektedir ama denilmemelidir. Kimse görüşme masasına, anlaşamayacağını bilerek otursa dahi, ödün ya da taviz vermek için oturmaz. Aksine, karşı tarafın kendisine yaklaşabilme ihtimalini değerlendirmek için oturur. Muhtemelen iki parti görüşmeleri de bu çerçevede gelişmiştir. Eleştiri konusu bir durum değil, bir haktır. Bu dönemde MHP ise, Genel Başkanı önderliğinde, kırmızı çizgiler oluşturmuş ve bundan taviz vermeyeceğini deklare etmiş, görüşmelere ancak kırmızı çizgilerin kabulü şartı ile başlayacağını söylemiş ve bu parti söylemi de tabanlarından destek görmüştür. Sonuçta görüşme yapmamıştır. Aksi tavır sergileyenlerin partiden ihraç kararlarına varan gelişmeler yaşanmıştır. Kendi kararları ve uygulamalarıdır. Bu yüzden doğru veya yanlıştır demek uygun olmayabilir. Ancak demokrasi içinde hakkını kullanan CHP' yi eleştirmeleri de uygun değildir. Eleştirecekleri asıl konu bu anlamda, hükümeti kurma görevinin AKP' den sonra CHP' ye verilmemesi olmalıdır bizim kanatimizce. Ama tercihleri CHP' nin vakit kaybı yaptırdığı olmuştur ne yazıkki. İlginç olan şudur. 1 Kasım Genel Seçimlerinde, koalisyon görüşmeleri, geçici hükümet ve seçim hazırlıkları dönemi boyunca devam eden parti duruşu ve söylemlerine rağmen, MHP tabanının oy tercihlerini büyük oranda iktidardan yana kullanmış olmalarıdır. Genel Başkanlarını da sorgulamaktadırlar.
Şimdi eğer.. Konu vakit kaybettirmiş olmak ise.. Bu oy tercihlerini neden 7 Haziranda kullanmadıklarını düşünüyor insan.. Mecburen..