MUHARREM İNCE VE MEMLEKET PARTİSİ

Neden Sayın İnce.. Neden yeni bir hareket peşinde koştunuz.. Neden yeni bir siyasi parti kurdunuz.. Neden bunlara gerek duydunuz.. Ortada ana muhalefet partisi varken, neden kendinizi ayrı bir noktada konumlandırdınız.. Fizikçisiniz.. Bir güçle mücadele edebilmenin tek yolunun, ona karşı yönde daha büyük bir kuvvet uygulamak olduğu ortada iken.. Mevcut kuvveti parçalara ayırmanın matematiği olabilir mi? Olamaz.. Sayın İnce.. Belki CHP yönetimi ile anlaşamıyor olabilirsiniz.. Ama siz CHP ilkelerinden vaz mı geçtiniz.. Geçti iseniz, sorun yok.. Geçmedi iseniz sorun var.. Diyebilirdiniz ki vatandaşa.. "Ben partiden ayrılsam da yolum ve fikrim belli..Oyum olması gerektiği gibi CHP yedir..Siz de oyunuzu CHP ye verin, vermeye devam edin.." Böyle diyebilirdiniz.. Daha doğru olmaz mıydı? Ama siz başka yola gittiniz.. Şimdi, seçim zamanı gelince oyların nasıl bölündüğüne hep beraber şahit olacağız.. Umarım bölünmez..

EKREM İMAMOĞLU VE SEÇİM

Tarihte bir takım örnekleri vardır elbette..Kısa bir zaman öncesine kadar kimsenin tanımadığı bir adam, sonrasında herkesin çok iyi tanıdığı bir adam haline gelebilmektedir..Konu başlığımızdaki kişi, bu özellikleri taşımaktadır..Ekrem İmamoğlu..Yazımız içerisinde, şu anda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için çalışan Ekrem İmamoğlu' nun, bu kadar kısa bir zaman dilimi içerisinde, nasıl bu noktaya ulaştığı tahlil edilmeye çalışılacaktır..Tekrarlamak gerekir ise, önceleri belki de çoğu kişinin, böyle bir insanın varlığından haberinin dahi olmadığını söylemek gayet mümkündür..
Şimdi geçelim yazımıza..
İktidarda geçen uzun yılların olumsuz etkisi AKP' de kendisini göstermiştir. Dünya geneline bakıldığı zaman da aynı sürecin yaşandığı defalarca görülmüştür. İktidarın ilk yıllarında sahip olunan büyük halk desteğinin, ilerleyen dönemlerde düşme eğilimine girdiği kesin tecrübeler ile sabittir.
2002 yılında yapılan seçimlerde AKP, tek başına iktidara gelmiştir ve o zamandan bu yana ülke yönetimini elinde bulundurmaktadır..Bugüne kadar yapılan bütün seçimlerden farklı şekilde birinci parti olarak ayrılmıştır..
Ekonomide düzenin sağlanamaması, yaşanan krizler, terör ile ilgili politikalarda söylem değişikliği, eğitim sistemindeki sürekli yaşanan uygulama farklılıkları, vatandaşın iktidara bakış açısını değiştirmeye başlamıştır..
İktidar, elbette durumu fark edebilmektedir..Bu durum da sinirlerini germekte ve yönetim biçimini gittikçe sertleştirmektedir..
Bunun örneği Gezi Olayları zamanında pik noktaya çıkmıştır..
Buradan, iktidarın tahammülsüzleşme sürecinden geçtiği ve sevecenlikten uzaklaştığı sonucu çıkartılabilir..
Başkanlık sistemi geçişinde de yoğun fikir çatışmaları olmuş ve iktidar iyice bunalmıştır..
Bu psikoloji, sağlıklı kararların alınmasını da güçleştirmiştir ki, bu dönem içerisinde parça parça milli değerlerin, bankaların ve en sonunda da tank fabrikasının satışları da muhalefete rağmen gerçekleştirilmiştir..
Ve son yapılan iki üç seçimde yaşanan oy düşüşleri, iktidar partisinin ittifak arayışlarına yönelmesini zorunlu kılmıştır..
İktidarın bu durumlarda sarıldığı stratejik söylemleri, genellikle CHP ve terör işbirliği üzerine şekillendirilmektedir..
Oysa başarılı insan ya da kurumlar, kendi yaptıklarını anlatır ve diğer söylemlerle ilgilenmezler..Ne zaman ki başarıdan uzaklaşılır ise, mevki koruma telaşından olsa gerek, yapacaklarını veya yaptıklarını anlatmak yerine, karşı tarafın yapamayacağı şeyler vurgulanmaya başlar..
İktidar cephesinde durum böyledir..
Hal böyle iken dahi, CHP oy artışı sağlayamamaktadır..
İktidardaki yıpranma, ilginçtir, CHP' de de gözlenmektedir..
Kemal Kılıçdaroğlu döneminde seçim kazanılamaması O' nun durumunun da sorgulanmasına neden olmaktadır..Aynı şekilde, belki stratejik ama, çoğu partiliyi küstüren Ekmeleddin İhsanoğlu' nun aday gösterilmesi, psikolojik durumun bozulduğunun ve hatalı kararların bir örneğidir..
Muharrem İnce ile yaşanan başkanlık krizi, tabanın sevdiği bu isimin, belediye için aday olamamasında bir neden gibi durmaktadır..
Mustafa Sarıgül ise partiden sıkıntılı ayrılmıştır..Dur diyen de olmamıştır..
Kemal Kılıçdaroğlu, son kozlarını oynar gibidir..Tabanda tartışılmakta, ancak parti içinde belirli bir stratejiyi uygulamaktadır..
Nedir?
Ekrem İmamoğlu..
Belediyesinde başarılı olmuş, sevilen, seviyeli, içten ama mücadeleci bir kişilik..
Muharrem İnce gibi seçim kampanyalarında ilgi uyandırabilecek..Güler yüzlü..Uygar çizgide..
Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ile iyi bir seçim yapmıştır..
Ekrem İmamoğlu ise kendisine verilen görevi başarı ile yürütmüş, güvenleri boşa çıkarmamıştır..
Son seçim döneminde bu tanımadığımız adamı, tanıdık..
Alışılagelmişin dışında teslim olmadı..
İtiraz etti..Hakkım dedi..Yemem de yedirtmem de dedi..
Vatandaşa sarıldı..Bir takım vaatlerde bulundu..Bunları yaptı veya vesile oldu..
Kavgaya çekilmek istendi..
Cevaplarını verdi ama seviyeyi bozmadı..
Şimdi..
Yorumlar sizlerin..